İşyeri Güvenliği

/in /tarafından

Her İşyerinin Uygulaması  Gereken İşyeri Güvenliği İpucları

Güvende hissetmek hayatın önemli bir yönüdür. Güvenli bir  ev, güvenli bir iş vb. Herkesin istediği şeylerdir. Bu amaçla, toplum, özellikle İşyeri Güvenliği alanında, yaptığımız hemen hemen her şey için prosedür geliştirilmiştir. Açıkçası, bazı çalışma ortamları diğerlerinden daha tehlikelidir. Bu durumlarda, “önce güvenlik” sadece bir sözden daha fazla olmalıdır. Bu hususu dikkate alarak, tehlikeli ortamlarda çalışan çalışanlar için en önemli güvenlik ilkeleri aşağıda belirtilmiştir.

Emniyet Donanımları

Tüm çalışanlar binada iken gerekli emniyet donanımları takmalıdır. Ekipman ayrıca temiz tutulmalı ve muhafaza edilmelidir. İş başındayken gevşek kıyafetler giymekten veya takılar takmaktan kaçınılmalıdır. Buna ek olarak, uzun saçlı insanlar hareketli makinelerle çalışırken önlem almalıdır.

Risk Analizi

Kendinizi ve çevrenizdeki kişileri korumak için, neyin yanlış gittiğinin ve potansiyel olarak tehlikeli bir durumu önlemek için ne yapabileceğinizin farkında olun. Kendinizi tehlikeli bir duruma düşürecek asla gereksiz riskler almayın ve sakin olun. Her şirket iş tehlikelerini tanımlamak ve önlemek için bir Risk Analizi yapmalıdır. Bazı kuruluşlar, tehlikeleri tanımak ve analiz etmek için özel eğitim almış bir İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi seçerler.

İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi

Bir Firma içinde çalışırken, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi çok önemlidir. Çalışanlar, özellikle de kendi özel konumlarıyla ilgilendikleri için tüm güvenlik prosedürlerinden haberdar olmalıdırlar. Kazaların riskini azaltmak için periyodik olarak özel eğitim yapılmalıdır.

Acil Durum Planı

Yangın ve diğer tahliye planları, herkesin acil durumlarda en iyi davranışları anlamasına yardımcı olmak için mükemmel bir yoldur. Çalışanlar mevcut tüm acil durumları bilmeli ve yangın söndürücülerin nerede saklanacağı ve nasıl kullanılacağını bilmelidirler. Binayı tahliye ederken hangi makinelerin kapatılması gerektiğini ve hangilerinin çalışmaya bırakılacağını belirlemek de önemlidir.  Acil Durum Planı hazırlatmak için teklif isteyiniz.

Araçlar ile Çalışma

Tüm aletler temiz ve kusursuz bir çalışma ortamında muhafaza edilmelidir. Her türlü kusur derhal bildirilmelidir. Ayrıca, herhangi bir alet, depolamaya yönelik olmayan bir yerde bırakılmamalıdır.

Ağır İş Makinaları

Makina tam çalışır durumda olmalı ve üreticinin tüm güvenlik koruyucuları takılmalıdır. Herhangi bir arıza veya arıza fark edildikten sonra doğrudan bakım departmanına gidin ve bilgi verin. Bazı makinelerin çalıştırılmasının teknik yönleriyle yeteri kadar eğitim almazsanız, kullanmayın. İşiniz bittikten sonra makineyi kapamayı unutmayın. Makina Periyodik Kontrolü yapılmalıdır.

Temizlik ve Hijyen Eğitimi

Çalışma alanınızı temiz tutmak, kazaları önlemeye konusunda önemlidir. Temiz  bir alan, daha iyi, daha az stresli bir çalışma atmosferi yaratmaya yardımcı olur. Doğru havalandırma ve aydınlatma armatürleri de dahil olmak üzere birçok faktör göz önüne alınmalıdır. Çalışanlara Hijyen Eğitimi aldırılmalıdır.

Yasak Madde Kullanımları

Fabrikalar çok risk oluşturabilir. Uyuşturucu veya alkol etkisi altında çalışmak yasaklanmalıdır. Yan etkileri olan bazı ilaçları almaları gereken kişiler denetçilerine bildirmelidir.

Her şirket, çalışanlarının tüm güvenlik prosedürlerinden haberdar olmalarını ve çalışma ortamının güvenli olmasını sağlamalıdır. Kurallar herkese uygulanmalıdır ve bunları izleyen her ihlal ele alınmalı ve  cezalandırılmalıdır. Hiçbir çalışan, güvensiz koşullarda çalışma konusunda endişe etmemeli, çünkü fabrika çalışması söz konusu olduğunda ciddi sonuçlar doğabilir. İşyeri Güvenliği için istanbul osgb firmaları ve istanbul iş güvenliği firmaları ile iletişime geçiniz.

Kaza sonrası işe dönüş

/in /tarafından

Kaza sonrası işe dönüş şeklini etkileyen birçok faktör buluyor.

Yeni araştırmalara göre, yaralı işçileri tam zamanlı istihdama geri yönlendiren rehabilitasyon uzmanları, alışılmadık çalışma programlarını, değerlendirmelerine ve planlamalarına dahil etmelidir.
Görev sırasında yaralanan işçiler, Kaza sonrası işe dönüş  programlarında rutin olarak uzun bir süre çalışmaması gerekiyorsa işe dönmek daha zor olabiliyor.
Günlük 12 saatten veya haftada 60 saatten fazla çalışanlar, sekiz saat gündüz vardiyaları ve 45 saatlik iş haftasıyla çalışan işçiler, işe geri dönen yaralı işçiler le karşılaştırıldığında, işlerini kaybetme riski altındadır.
Yaralı çalışanlar, geleneksel programlarla işe geri dönenlere kıyasla yüzde 70 oranında işte ayrılma ihtimali ve yüzde 81 oranında işten atılma olasılığı vardır.
Bu nedenle araştırmacılar, mesleki rehabilitasyon profesyonellerinin değerlendirmelerinin bir parçası olarak çalışanların çalışma takvimlerini düzenli olarak düşünmeleri gerektiğini söylüyor. Günümüzdeki rehabilitasyon çabaları, işçileri, işleriyle ilişkili görevleri yerine getirme olanağına vurgu yapmaya eğilim göstermektedir.

Kaza sonrası işe dönüş yapması gereken yaralı işçilerin, genel çalışma çizelgelerine sahip işçilerden daha az tam zamanlı çalışmalarını, işten ayrılma veya işten atılma olasılığının daha fazla olduğunu gösterdi.
Uzatılmış saatler, gece, akşam, düzensiz ya da bölünmüş vardiya gibi standart dışı kaymalara kıyasla işe geri döndürme üzerinde daha önemli bir etkiye sahipmiş gibi görünüyordu. Bununla birlikte, analiz, bir grup olarak düşünüldüğünde, herhangi bir standart dışı vardiya ile işe dönen yaralı işçilerin, düzenli programlı çalışanlara kıyasla yüzde 53 daha fazla işten atılma ihtimali olduğunu gösterdi.

Bulguların, rehabilitasyon uzmanlarının işe dönüş planlarını bireysel çalışanların programlarına uyarlamaya ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Bu tür düzenlemeler arasında, yönetimin uzun ara veren çalışanların iyileştirilmesinin, tam zamanlı bir programa dönmek için özel sorunlar yaşayabileceği ihtimalini gösteriyor. Rehabilitasyon uzmanları ayrıca, yaralanmadan veya istihdam taleplerini karşılayamamasından kaçınmak için uzun süren bir çalışma programına aşamalı dönüş yapmayı tavsiye ediyor.
Araştırmada ayrıca,vardiyalı  çalışanların mesleki bir yaralanma veya meslek hastalığına yakalanmalarının daha fazla olduğunu göstermiştir – en sık rastlanan yaralanmalar kas-iskelet sistemi yaralanmaları ve kesikler, çürükler ve kırıkdaklardır.
Günümüzde, İşyeri Hekimleri, iş yeri faaliyetlerini taklit eden standart bir değerlendirme aracına göre fonksiyonel görevleri yerine getirme yeteneklerini değerlendirerek işçileri üretken istihdama geri döndürmeye odaklanırlar. ve iş sağlığı yöneticileri, yaralı çalışanların rehabilitasyon edici bakım da dahil olmak üzere işe dönüş planlamasını koordine eder.”iş organizasyonu”. Dışarıdan destek aldığınız iş sağlığı ve güvenliği firmalarında İşyeri hekimi sorumluluklarının ne kadar yüksek olduğunu yazımızda gördünüz, İyi bir işyeri hekimi için İstanbul Kimlik osgb firmasından destek alabilirsiniz.

Güvenli bir çalışma ortamı

/in /tarafından

Güvenli bir çalışma ortamı oluştururken Kaza Riski nasıl azaltılabilir?

Kas Ağrıları ve Sancıları

İş yeri yaralanmaları, sırt ağrılarından omuz ağrısına kadar her şeyi içerebilir. Çalışanlar tekrarlayan hareketler yaparken veya yanlış bir vücut duruşu ile çalıştıklarında riskler artar. Güvenli bir çalışma ortamı oluştururken Önleyici faaliyetler,düzenleyici ve kaza sonrası maliyetten çok daha ucuzdur.

Bu tür yaralanmalar bazı temel eğitimlerle kolayca önlenebilir. Doğru kaldırma teknikleri kadar basit bir ergonomi eğitimi ile büyük fark yaratılabilir.  Yaralanmaları, yeterli personeli istihdam ederek, yinelenen hareketleri kontrol ederek, düzenli molaları teşvik ederek ve ekipmanınızın bakımlı olmasını sağlayarak da önleyebilirsiniz.

Çalışanlarınız çok fazla kaldırma yaparsa, tekerlekler üzerine çekilebilen veya itile bilen kasalar ile taşınmasını sağlayın. Bu, zamandan kazandıracak ve personelinizi güvende tutarken tüm süreci daha verimli hale getirecektir.

Kayma Sonucu Yaralanma

Sınıflardan fabrikalara, ofislere kadar her türlü çalışma ortamında çok sık gerçekleşir. Yer çekimi sıklıkla bunun bir parçasıdır, ancak genel olarak hatalı olan çalışma ortamıdır. Tehlikeler, gevşek pas paslardan, bozuk zeminden, ıslak zeminden ve genel temizlik eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir.

Çalışanlarda çalışırken kaymayı önlemek için bazı önlemler alınabilir, mesai saatleri dışındaki temizlik de dahil olmak üzere zeminler kaygan bırakılmamalıdır. Kayma sonucu kazalar sık ​​görülüyorsa, kaymayı önleyici malzemeler kullanın. Sık kayma tehlikesi olan ortamlarda çalışan kişiler, spesifik tehlikeler için tasarlanmış kaymaz ayakkabılar giymelidir. Temizlik yapılan yerlere gerekli uyarı işaretleri ile işaretleyin.

Aydınlatma ve tabela dikkate alınacak diğer faktörlerdir. Yollar ve merdivenler, basamaklar veya pürüzlü taban için yapılan uyarılar iyi aydınlatılmalıdır. Tehlikeli bir döşeme yeri fark edince de bir uyarı işareti koymak için bir politika olmalıdır.

Yüksekten Düşme

Kayma ve düşme kategorilere ayrılabilir, ancak yüksekten düşme ayrı bir konudur. Personel bir şantiyede veya bir ofiste çalışıyor olsalar da, bir merdiven kullanmaya veya bir sandalyeye oturmaya karar vererek ulaşamayacağı bir şey elde etmeye karar verebilir.

Bunu önlemek için, çalışanların yüksekliğe erişmek için uygun olmayan platformlar kullanmamaları için bir uygulama yapılmalıdır. Çalışanlar yüksekliklerde güvenle çalışabilmek için kapsamlı eğitim ve öğretim de sağlanmalıdır. Örneğin, bir merdiven asla 30 dakikadan uzun süre veya olumsuz havalarda kullanılmamalıdır. Ayrıca, şantiyede işçiler çok yüksek bir seviyedeyse, çalışma alanı geniş olmalı, emniyet kemeri kullanmalı, bariyer ve güvenlik ağı olmalıdır.

İnsanların iş yerinde çeşitli yollarla kendilerini yaralayabilecekleri  her şeyi önlemek zordur. Bununla birlikte, iyi eğitim, net tabela ve gerekli emniyet donanımına erişim ile, çoğu yaralanmayı önleyebilir ve gereksiz aksiliklerden kaçınabilirsiniz.

Güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak ve yüksekte çalışma eğitimi almak için bu konuda size yardımcı olabilecek osgb firmaları, İş sağlığı ve güvenliği firmaları, danışmanlık firmaları ve yüksekte güvenli çalışma eğitimi veren kişiler ile iletişime geçmelisiniz.

Yanıcı Tozlar

/in /tarafından

Yanıcı tozların tehlikesi

Birçok imalat tesisinde tozlar,  göz ardı edilen bir tehlikedir. Çoğu zaman koklayarak veya göz ile görünmez, ancak tahıl ambarı ile kimyasal tesisler arasında değişen pek çok tesis üzerinde Yanıcı Tozlar yıkıcı bir etki yapabilir.

 

Toz patlamaları ölümcül olabilir veya ciddi yaralanmalara neden olabilir. En azından ekipmanı yok edebilirler ve ticari faaliyetleri aksatabilirler. Toz buğday unu veya bir granül kimyasal ürün olsun, bir patlama olasılığı gerçektir ve kaçınılmalıdır.

 

Patlamadan Korunma Dökümanı standartlarının uygulanması halinde olayların çoğundan kaçınılabilir. Tozların  kısa vadede, proaktif olarak hazırlanan  şirketlerden yardım alınabilir. Bu konuda istanbul OSGB ve İstanbul Danışmanlık firmalarından yardım alabilirsiniz.

Üretici ne yapabilir?

Önce, tuttuğu malzemelerin yanıcı toz olup olmadığını bilmeleri gerekir. Çoğu durumda bu, malzemenin OSHA’nın öngördüğü yöntemlere göre test edilmesi gerektiği anlamına gelir. Tecrübe, aynı zamanda toz tutma ve işleme ekipmanlarının doğru tasarımının toz patlama tehlikelerini önlemenin ve / veya hafifletmenin en iyi yol olduğunu göstermektedir. Çalışanları düzenli proses tehlike değerlendirmelerine dahil etmek önemlidir; bu süre zarfında taşıma prosedürleri ve koruma tedbirleri okunabilir ve kazalar önlenebilir.

Son olarak, tesislerin toz patlamalarını önlemeye yönelik basit ve etkili bir adım, bir kabın boşaltılması sırasında aşırı veya gereksiz yere yapılan hareketlerden  kaçınılması, dökülen malzemeleri derhal temizlenmesi ve iş yerinde toz veya  katıların birikmesinden kaçınma gibi iyi bir oda temizliği uygulamaları yapılması gerekmektedir .

Ne yazık ki, çoğu şirket düzenli güvenlik eğitimleri yapmamaktadır, personellerin  durumu  değerlendirmek veya mühendislik standartlarına uygun çözümler uygulamak üzere eğitim görmemiştir. Nereden başlayacağınızı bilmeyenler, bir uzmana danışmalıdır. Patlamadan Korunma Dökümanı hazırlayan firmalar veya İş Sağlığı ve Güvenliği Firmaları ile görüşülebilir. Başlangıç ​​olarak, NFPA ve ASTM gibi endüstri forumlarına katılan ve toz patlamaları ve reaktif malzeme tehlike değerlendirmeleri ile ilişkili devlet destekli girişimlerle yakın işbirliği içinde çalışan bir imalat deneyimine sahip bir ortak arayınız. Bu, potansiyel tehlikelere proaktif olarak yönelmek, pahalı atıflardan kaçınmak ve iş kesintilerini önlemek için uzun bir yol kat edecektir.

Kapalı Alan Çalışmaları

/in /tarafından

İşyeri Kapalı Alan Çalışmaları Riskleri

Hemen hemen her iş yerinde sınırlı alanlar olabilir. Örnekler, foseptik tankları, silolar, reaksiyon tankları, kanalizasyonlar, kazanlar, pompalama ve kaldırma istasyonları, her türlü kanallar, boru hatları, kanalizasyon dağıtım sistemleri, çukurlar ve bekletme tankları gibi alanlar Kapalı Alan Çalışmaları nı  kapsar.

İş Sağlığı ve Güvenliği kapalı alanlarda, sınırlı bir alanı, bir işçinin tamamen girip görevleri yerine getirmesi için yeterince büyük olan bir alanı tanımlar; İşçiler (veya başkaları) tarafından sürekli dolaşım için tasarlanmamış ve sınırlı giriş veya çıkışı olan yollara sahiptir.

Kapalı alanların özellikle tehlikeli olmasına neden olan şey, atmosferik toksinler veya diğer tehlikelere maruz kalma riski olan, sınırlı erişim ve sınırlandırılmış hava akışı gibi unsurlardan kaynaklanan sebeplerdir. Kapalı alan ölçümleri için İstanbul OSGB firmalarına ulaşınız.

Boğulma, kapalı alanlarda önde gelen ölüm nedenidir. Boğulma, boşluklarda oksijen yetersizliği, toksik atmosfere maruz kalma veya dar tahliye boruları sonucu olarak ortaya çıkar.

Kapalı Alan Çalışmalarında İzin Gerektiren Durumlar:

Tehlikeli bir atmosfer (veya tehlikeli bir atmosfer için potansiyel),
İçeri giren birini dışarı çıkmaktan alıkoyan potansiyele sahip bir materyal,
Bir çalışanın içeriye doğru yakınsayan duvarlar tarafından aşağıya eğimli, daha küçük bir bölgeye doğru sivrilen bir zemin tarafından sıkışmasına veya boğulmasına neden olabilecek bir iç yapılandırma ve / veya bilinen diğer ciddi güvenlik veya sağlık tehlikesi.
İşverenler güvenli endüstri uygulamalarını görmezden gelir, iş yerinde mevcut veya olası kapalı alan tehlikelerine değinmez ve çalışanları bu sınırlı alanlarda güvenli çalışma uygulamaları konusunda eğitmez ise çok kötü sonuçlarla karşılaşabilir. Sebebi ne olursa olsun, sonuçlar trajiktir. Yaşamlar kaybolur, iş yavaşlar veya tamamen kesilir ve işverenler kendilerini büyük masraflar ve mali kayıplarla karşı bulabilirler. Bu nedenle, hem işverenlere hem de çalışanlara kapalı mekanlar tarafından karşılaşılan tehlikeler sıklıkla hatırlatılması ve sevdiklerinin kaybedilmesinin kendini ve ailelerini nasıl etkileneceğini hatırlatılması gerekir.

Kapalı Alan Çalışmaları yapılmadan çevrede ve kapalı alanda gerekli ölçüm ve düzenlemeler tam anlamı ile yapılmadan çalışma kesinlikle yapılmamalıdır. Her kapalı alan çalışmasında mutlaka dışarıda bir gözlemci bırakılmalıdır. Bu konuda işletmeler destek almak için İstanbul İş sağlığı ve güvenliği firmaları ile iletişime geçmelidir.

Basınçlı Kaplar ve Yangın

/in /tarafından

Kazan ve yanma güvenliği: Bilmediğiniz şey sizi öldürebilir!

Bu makale, tesisinizdeki Basınçlı Kaplar ve Yangın ekipmanını  güvenli kullanımını amaçlar. Kazan ve yanma güvenliği konusundaki farkındalığınızı arttırmayı umuyorum. Yanma teçhizatının güvenliği tüm tesislerin günlük çalışması ve her çalışanın güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazı çalışanlarınızın yakıtla çalışan ekipman (kazanlar, fırınlar, fırınlar) içeren yanma olaylarından nasıl korunacağını anlamanıza yardımcı olacaktır.

Tesislerin çoğunda yanma ekipmanı bakım, devreye alma veya kapatma prosedürleri ve / veya ekipman operasyonları konusunda yetişmiş personel yoktur. Çoğu ekipman, yasalar tarafından zorunlu kılınmış olsalar bile uygun kilitleme ve güvenlik testi kurallarını içermez.

Basınçlı kapların bulunduğu bölümlerde risk seviyesi belirlerken dikkat etmemiz gerekenler;

  1. Patlamalar ve yangın olaylarının çoğu,  insan hatasından kaynaklanmaktadır. Güvenlik kontrollerini baypas etmeyi veya atlamayı denerseniz  güvenlik önlemleri ve kilitleme ekipmanları hiçbir şekilde yardımcı olmaz. Doğru eğitiminle bunun önüne  geçmek mümkündür.
  2. Başlama ve kapatma en büyük risklerinizdir. Herkesin anladığı ve kabul ettiği açıkça yazılı prosedürlere ihtiyacınız vardır, böylece tutarlı güvenli uygulamaların her vardiyada ve her çalışan için geçerli olmasını sağlayın.
  3. Düzenli ve tam bağlantı  yakıt borusu valf sıkışması testi yaptığınızdan emin olun. Yetkili İSG profesyonelleri tesisinizde her gün olamazlar. Yanma teçhizatının güvenlik testleri, maliyeti ne olursa olsun kuruluşunuzun kültürünün bir parçası olmalıdır.
  4.  Ekipmanların devreye alınması için veya büyük gelişmeler için kurumsal kurallar oluşturun. .

      5. Ekipmanın güvenliğini sağlamak için sürekli iyileştirin. Bir sorun ile karşılaşırsanız direk yetkililere bildirin.
İşletmelerde yıllardır süregelen kültür ve uygulamaları değiştirmek çok çaba gerektirir. Başlangıçta işletme çalışanları ve yetkililerinden, muhtemelen şu sorunlarla ve tepkilerle karşılaşacaksınız, ” bunu yıllarca böyle  yapıyorduk” diye direteceklerdir. Bu eski alışkanlıkları değiştirmek ve  düzeltmek çok çaba ve inanç gerektirir.

İyi bir analiz için ekipmanlarınızın durumunu inceleyerek başlayın. Buna “boşluk analizi” diyoruz.İhtiyaçlarınızı öncelik sırasına koyun ve rahat bir tempoda yönlendirin. Operasyonlarınız ve bakım personelinizle ilgili bilgi ve becerilerin durumunu belirlemek için bir “insansızlık analizi” yapın. Eğitimlere düzenli ve ciddi bir çaba gösterin. . Yapılması gereken en doğru şey proaktif olmaktır. İşletmelerin güvenlik kültürü oluşturmada eksikliklerini dışarıdan İstanbul OSGB Danışmanlık firmalarından hizmet alarak giderebilirler.

Sıcak Havalarda Güvenli Bir Şekilde Çalışma

/in /tarafından

Sıcak Havalarda Güvenli Bir Şekilde Çalışma

Yazın sıcak, nemli günleri yaklaşıyor. Isı, doğrudan güneş ışığı altında veya sıcak ortamlarda açık havada çalışanlar için özellikle zararlı olabilir; bu da ısı stresine, ciddi ısı darbelerine, ısı kaynaklı hastalıklara sebep olur.

Aşırı sıcaklıklar altında çalışma sadece rahatsız etmekle kalmaz, hayati tehlike oluşturabilir. Yaz aylarına girerken işçilere ve işverenlerine, ısı kaynaklı hastalıkların olasılığını en aza indirgemek ve ısı stresinin belirtilerini tanımak ve hastalık veya ölüm şansını azaltmak için gerekli önlemleri konusunda bilgilendirmek çok önemlidir. ”

Yüksek sıcaklık ve nem, fiziksel hararet ve yeterli miktarda su alınımının olmaması ısıya bağlı strese neden olabilir. Isı yorgunluğu veya sıcak çarpması belirtileri karışıklık, mantıksız davranış, bilinç kaybı, anormal derecede yüksek vücut ısısı ve sıcak, kuru cilt belirtileridir.

işçiler fiziksel zorlamayı azaltmak, hafif, gevşek giysiler giymek gibi önleyici tedbirleri almaları gerekiyor. işverenler çalışanlara serin bir  alanında su ve düzenli dinlenme süreleri sunmalarını gereklidir.

” Isı etkisinden işçileri koruma ” ve ” Sıcak iklimlerde açık havada çalışma ” ısı stresini açıklayan ve işçileri ultraviyole ışınlarına maruz bırakmamaya yönelik tavsiyeler veren İstanbul Kimlik OSGB den hizmet alabilirsiniz.. İşverenler ve işçiler, cilt kanserinin çeşitli biçimlerini ele  ” Güneş’te Kendinizi Korumak ” konusunda UV ışınlarına karşı, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarımızdan bilgi alabilirler.

Yangın söndürücüler

/in /tarafından

Yangın söndürücüler ve güvenlik: Bilmeniz gerekenler

Çoğu işverenin tesislerinde taşınabilir yangın söndürücüler vardır. Ve birçok işveren bu yangın söndürücüler hakkında gerekli bilgiye sahip değildir. Bu konumuzda yangın tüpleri hakkında bilğiler bulabilirsiniz.

Yangın söndürücülerin çevresinde ki gerekli boşluklar nelerdir?

Yangın söndürücülerin önünde açık kalması gereken kesin bir alana sahip olması gerekir. Çalışanlarımızın olası yaralanmalara maruz kalmadan kolayca erişebilecekleri şekilde, monte edip yerini işaretleyeceğiniz yangın tüpleri iş yerlerinde bulunmalıdır. Taşınabilir Yangın Söndürücüler için NFPA 10 Standardı, yangın söndürücülerin “kolayca erişilebilir olmalı ve ateş durumunda hemen temin edilebilir” ifadelerini kullanmaktadır. Ve ayrıca “Yangın söndürücüler engellenmemeli veya görüşten gizlenmemelidir”.

Her sene yangın söndürücüleri muayene etmemiz ve bakım yapmamız gerekiyor mu?

İşyerinde taşınabilir tüm yangın söndürücülerin muayene edilmesi, bakımı ve denenmesinden işveren sorumludur. OSHA ya göre, taşınabilir söndürücülerin aylık görsel olarak muayene edileceğini belirtmektedir. ve yılda bir kez yerinde muayene edilmelidir.

Taşınabilir yangın söndürücülerin yıllık bakım kontrollerine tabi tutulmasını sağlayacaksınız.İşveren, yıllık bakım tarihini kaydedecek ve bu kaydı bir yıl boyunca muhafaza etmelidir. Dört yılın sonunda ise tekrar dolum yapılıp hidrostatik teste sokulmalıdır.

Yangın tüpleri yerden 90 cm yüksekliğe monte edilmelir.

OSHA ya göre, ” yangın söndürücüleri monte edin, konumlandırın ve tanımlayın” Böylece çalışanlara olası yaralanmalara maruz kalmadan kolayca ulaşılabilir ”

yangınla mücadele etmek için çalışanların eğitimine ne dahil edilmelidir?

Çalışanlara başlangıç ​​aşamasında yangın tatbikatı yaptırmak gereklidir. Acil bir durumda yangın tüplerine nasıl ulaşılacak ve nasıl kullanılacağı konusunda eğitimler yapılmalıdır. İşveren, Acil Durum Planı kullanarak, eğitim materyalleri sağlayabilir ve söndürücülerin doğru kullanımı konusunda eğitmek için simüle edilmiş yangınlarla gerçek “duygu” hissine maruz bırakan yerinde eğitim sağlamalıdır. Detaylı bir yangın tatbikatı yapmak için İstanbul OSGB Listesinden faydalanabilirsiniz.

Elektrikle Çalışmalarda İş Güvenliği

/in /tarafından

Elektrikle Çalışmalarda İş Güvenliği

İşyerindeki Elektriksel Güvenlik için NFPA 70E Standardı  çalışanların maruz kalabileceği tüm parçaların enerjisini kesmesini sağlamaktadır.
Elektrikle Çalışmalarda İş Güvenliği kapsamında elektrikli ekipman veya sistemleri, elektrikle emniyetli bir çalışma ortamına yerleştirmek basit gözükebilir, ancak dikkate alınması gereken faktör düzgün planlama ve hazırlanma, her tür testi daha basit ve daha güvenli yapacaktır.

Ölçüm yapmadan önce, önce şunu belirleyin:

Gerilim yokluğunda sorun giderme veya test mi yapacaksınız?
Enerjili veya enerjilenmemiş durumu doğrulamak için hangi araçları kullanacaksınız?
Hangi kişisel koruyucu ekipman (KKD) gerekli olacak?
Devrenin voltajı nedir?
Flash Koruma Sınırlaması nedir?
Çalışma aralığında kaç tane olay enerjisi mümkün?
Lokavt / etiketi tamam mı?
Test aletiniz düzgün çalışıyor mu?

Kişisel koruyucu ekipman

Enerji verilmeyen bir test için KKD’ye ihtiyaç duymak garip geliyor mu? Bir elektrik devresi veya parçaları test edilinceye kadar ve gerilim olmadan bulunmadıkça, enerjilenmiş oldukları varsayılmalıdır. Enerji kesildiğine karar verilene kadar çevre için uygun KKD’yi kullanın.

Kilitleme / etiketleme

Elektrikle güvenli bir çalışma koşuluna ulaşmak için, Lokavt, Tagout, test çalışması ve Temas noktasını ve gerekirse topraklanmalıdır. Topraklama, düşük voltajlı sistemlerde pratik olmayabilir, ancak mümkün olduğunda yapılmalıdır. Elektrik Tesisatı periyodik kontrolü İçin İstanbul iş sağlığı ve güvenliği firmaları ile iletişime geçebilirsiniz.

 

Gürültülü Ortamda Çalışma

/in /tarafından

Gürültülü Ortamda Çalışma

Gürültüye bağlı işitme kaybı: Dünyanız ne kadar gürültülü?

Her gün işe gelip giderken Trafikte ki gürültü, çimleri biçmek, bir enstrüman çalmak, bir MP3 çalar dinlemek, filmlere, konserlere ya da atletik oyunları izlemek, her türlü gürültüye insanların her  gün maruz kalır. Her etkinlik, gürültüye bağlı işitme kaybına neden olmak için yeterli olmayabilir, ancak bazı kişilerde işitme kaybına uğramasına neden olabilir.

Gürültülü Ortamda Çalışma da gürültüye bağlı işitme kaybı genellikle ağrısız, ilerici ve daimi olarak kalıcıdır. Ancak gürültü sebebiyle işitme kaybı yüzde yüz engellenebilir. Kulak koruyucusu takmak, hem darbeli hem de gürültülü  ses hasarından önleyebilir.

İşitme kaybı, bir kişinin 85 desibilin üzerinde olan ve iç kulaktaki  hücrelere hasara neden olan sesle karşılaştığında gerçekleşir. Yüksek ses, bir patlama gibi yoğun bir dürtü sesi olabilir ya da uzun bir süre boyunca müzik ya da kesintisiz bir ses olabilir.

Ne kadar yüksek sesle?

Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NIOSH) kurallarına göre, bir kişi 8 saate kadar 85 dB’de gürültüye maruz kalabilir. Desibel’ler 87dB’ye çıktığında çalışma süresi yarısı kadar  4 saat kadar düşürülmelidir. Ses seviyesi arttıkça, bir kişinin maruz kalabileceği süre azalır.

Örneğin, bir konser yaklaşık 100dB ise ancak maruz kalma süresi, desibel düzeyinde yalnızca 15 dakikadır; bu, maruz kalma süresi 15 dakikadan fazla ise kişinin işitme duyusuna zarar verebileceği anlamına gelir.

Gürültülü Ortamda Çalışma da günlük faaliyetlerinde birçok kişi 85 desibel üzerinde gürültü seviyelerine maruz kalmaktadır. Araştırmalar, 85dB üzerindeki gürültüye tekrar tekrar veya uzun süre maruz kalmanın işitme kaybına yol açabileceğini gösteriyor. Kulak tıkaçları her zaman  85dB üzerinde ki gürültüde kullanılması son derece önemlidir. İşitme kaybı zaman içinde kademeli olarak ortaya çıkabilir ve önemli bir kayıp olana kadar fark edilmeyecektir. “